Kaspar

Page Title Shape 1
Page Title Shape 2
Page Title Shape 3

Bir cümleye sahip olan Kaspar gözetlenen bir alanın içerisinde sıkışmıştır. Çevresinde bulunan her eşya yeniden tanımlanır ve insan algısının sınırlarını zorlayacak şekilde düzene uyumlu olması konusunda uyarılır. Eşyalarla nasıl bir ilişki kuracağı konusunda sürekli yinelenen sert söylemler ve tekrarlar Kaspar’ın kuralları öğrenmesini sağlar. Kaspar’ın kendisiyle kuracağı ilişkinin sınırlarını bile çizmeye zorlayan Suflörün baskısına sürekli maruz kalır. Oyunda; çıkarları doğrultusunda gündelik bilgilerin yeniden inşa edilme süreci de yaşanırken Suflör’ün Kaspar’a kullandığı sarsıcı, buyurgan ve giderek şiddeti artan diyaloğun saf insanı nasıl değiştirdiğini görürüz. Dayatılan cümleler bir dil işkencesine dönüşür. Oyunun sonunda toplumsal yasaların prototipleştirdiği bir Kaspar’la karşı karşıya kalırız.

Peter Handke’nin yazdığı bu oyun; dil işkencesi üzerinden, insan benliğinin parçalanmasını gözler önüne sermektedir. Yazıldığı ilk günkü kadar güncelliğini koruyan metin, evrensel bir tahakkümün ipuçlarını içerir.

Gündelik hayatın giderek yapaylaştığı, bayağılaştığı bir ortamda bireyin yalnızlığa itildiği ve kamusal meselelerin sorumlularının yüzsüzleştiği dünyamızda bu oyunu sahneye taşımak her zamankinden daha elzem olmaktadır. Kaspar özelinde hepimiz yeniden varlığımızı sorgulayacağız. Yeniden hayat bulmak için Kaspar’la yüzleşmeliyiz öncelikle. Duygusal ve entelektüel bir deneyim adına güçlü bir davettir Kaspar oyunu. 

Yazan: Peter Handke

Çeviren: Yılmaz Özbek, Ahmet Sarı

Yönetmen: Müge Saut

Işık Tasarımı: Alev Topal

Fotoğraf: Sevinç Hasanova

Video: Numan Alkaç

Göz-Suflör: Nevzat Süs

Oyuncu: Mehmet Selin Sağdıç
kasparolog
KASPAR